Bekarlık her ne kadar Allah’ın fıtratına ve Rasulüllah’ın sünnetine aykırı olacak olsa da bekarlığın, bekar kalmanın fazileti ve faydaları vardır.
Bu konu üzerinde aslında söylenecek çok söz vardır ancak söyleyeceklerim şuanda bekarlığın faydaları hakkında olacaktır. Ancak şunu belirtmek istiyorum ki ve ileride açıklanacağı üzere evlenmek Allah ve Resulünün rızasını kazanmak babında çok faydalıdır ancak bu değerlendirilemediği zaman değil rıza tamamen bir işkence ve azaptır.
Bu aslında ileride açıklanacağı üzere kişinin niyetine -istimnada olduğu gibi- bağlıdır ve buna göre farklılık gösterecektir.
Bekarlık her ne kadar Allah’ın fıtratına ve Rasulüllah’ın sünnetine aykırı olacak olsa da bekarlığın, bekar kalmanın fazileti ve faydaları vardır. Şöyle ki;
Evlilik kimi insanlara farz, kimi insanlara vacip iken, kimi insanlara göre de haram iken bunu üç kısım başlık altında inceleyebiliriz;
Evliliğin farz olduğu kişiler; Bunlar sürekli olarak kendi zevklerini yada egolarını, cinsel duygularını haram yollarla karşılayanlar için, gözünü haramdan, namahremden, başkasının karısından, kızından, oğlundan, kocasından vb karşılayanlar için ve bunlardan gözünü alamayanlar için evlilik farzdır. Gerçi evli olanların ağırlıklı bir kısmı bu uygunsuz hal ve hareketlerden de geri durmuyorlar ama neyse, Bunlara ne demeli bilemiyorum.
Evliliğin vacip olduğu kimseler ise; Bunlar da Allah ve Resulünün rızasını gözeterek, bu amaçla bu gayeyle evlenenler, amacı ve niyeti tamamen ahiret olan ve Allah rızası için evlenenler bu kısma girer ki zaten olması gereken de budur ki bunlar ailesinin geçimini temin ederken de Allah’ın farz kıldıklarından yani helal yollardan temin ederler.
Evliliğin haram olduğu kişilere gelince; Bunlar da ailesinin geçimini temin etmeyecek, ailesini koruması ve himayesi altına almayacak, ailesine eşine ve çoluk çocuğuna zulmedenler bu kategoriye girer. Her ne kadar bunlar zamana bağlı olarak gerçekleşecek olan olaylar olsa da, bunları gerçekleştirmesini kestirdiğiniz kişileri evlendirmekten uzak durun.
Şöyle ki;
Siz o erkeği evlendirirken, başkasının kızına hiç şüphesiz olarak zulmetmiş olacaksınız ki bu alıcı içinde, aracı olan içinde büyük günahtır ki zaten bu tip olayları gerçekleştireceğini kestiren kızlar bu tip erkeklerden uzak duracaktır.
Durmuyorsa eğer de kendi düşen ağlamaz misali gibi bir şey olacaktır. Yazıda erkeği baz aldım, çünkü ailenin geçimi, himayesi erkeğe aittir. Her ne kadar zamanımızda böyle bir uygulama görünmeyecek olsa da.
Eğer evlilik kişinin Allah’a karşı olan farzlarını yerine getirmesine -her ne kadar dikkate alınmasa da- engel olacaksa eğer bu durumda kişinin bekar kalması evlenmesinden daha efdal ve faziletli olacaktı ki zaten gelen rivayetler doğrultusunda Resulüllah (s.a.v): (20 asır) ikiyüzüncü yıldan sonra bekarlık mübahtır’ şeklinde bir rivayet gelmiştir.
Şayet kişi evlendiğinde geçimini temin etmekte zorluk çekecek ve nefsini zora sokacaksa eğer ve eğer bu girmiş olduğu sıkıntı eğer kendisinin -haşa- Allah’a isyan derecesine varmasına sebebiyet verecekse eğer bekarlık evlilikten daha faziletlidir. Ancak şunu da belirtmek istiyorum ki Resulüllah (s.a.v):
‘Geçim sıkıntısı yüzünden evlenmeyen benden değildir’ şeklinde bir hadis-i şerif varid olunmuştur. Ancak bu hangi sebepten dolayı ve kimler için söylenmiştir bilmiyorum ancak kısmen de olsa yukarıda açıklanmıştır. Çünkü ayet-i celile de “..evlenmeye müsait olanları evlendirin (Nur Suresi 32)” buyrulmuştur. Tabi ki en doğrusunu ancak Allah bilir.
Her ne kadar kimsenin pek umurunda olmayacak olsa da dini konular üzerinde bilgisi olmayanların evlenmemesi daha efdaldir. Şöyle ki; kişinin ailesine dini bilgileri öğretmesi üzerine farzdır. Böyle bir görevi yerine getirmeyince doğal olarak da azap üzerine azap misali gibi bir şey olacaktır.
Selam hak edenlerin üzerine olsun vesselam…
İsmail Ekinci