Çocuklara Peygamber İnancı Ne Zaman ve Nasıl Anlatılmalıdır?
Allah’a iman ile beraber O’nun, insanları hidayete ulaştırmak için gönderdiği peygamberlere de inanmak, iman esaslarından birini teşkil etmektedir. Peygamberlere iman öğretimi konusu, iman esasları içinde en kolay olanıdır denilebilir. Zira peygamberler, tarih içinde yaşamış, ve hayatları, mücadeleleri, tarihi vesikalara kaydedilmiş kimselerdir.
Özellikle son peygamber Hz Muhammed (s.a.v), hayatı en ince teferruatına kadar bilinebilen ve her insanın, kendisine yönelik bir şeyler bulabileceği müstesna bir şahsiyettir. Peygamberlere iman konusu çocuklara yine soru cevap metoduyla, peygamberimiz Hz Muhammed’den başlamak suretiyle öğretilebilir. Daha sonra Kur’an-ı Kerim’de ismi ve kıssaları geçen peygamberlerden bahsedilebilir.
Özellikle Hz İbrahim ve oğlu Hz İsmail’in başından geçenler, Hz. Yusuf’un ibretlik kıssası, Hz Musa ve kardeşi Hz Harun’un Firavun ile olan mücadeleleri İşte bunlar, çocukların ilgi ve merakla dinleyebileceği, yaşanmış hadiselerdir.
Bütün bunlar, onların anlayış ve kavrayış seviyelerine uygun bir anlatımla anlatıldığı takdirde, çocuklar tarafından rahatlıkla kavranılabilecek ve peygamberlere iman öğretiminde istifade edilebilecek kaynaklardır. Özellikle, Hz. Peygamber’in çocuklara gösterdiği ilgi, şefkat ve sevgi örneklerle zenginleştirilerek verilebilir.
- Peygamber’in kendi çocukluğu nasıl geçmiştir?
- Ne gibi olaylarla karşılaşmıştır?
- Çocukluğundaki davranışları nasıldı?
Bu ve bunun gibi konulara yer verilebilir. Peygamber olduktan sonra, çocuklarla ilişkilerine ayrıntılı bir şekilde yer vermek, çocuklarda peygamber sevgisinin uyanması ve pekişmesi bakımından faydalıdır.
Peygamberlere İman Eğitiminde en Etkili Metod
Peygamberlere iman öğretimi konusuna konuşma çağıyla birlikte soru-cevap metoduyla başlanılabilir. İlk zamanlar “Kimin ümmetisin?” sorusunun cevabı, ancak kuru taklitten ibaret iken, özellikle 3-4 yaşlarında, hikaye ve masallara ilgi duyulan çağda daha bir anlam kazanarak “Hz. Muhammed” cevabı, artık, hakkında bazı şeyler bilinebilen şahsiyet haline gelir.
Özellikle okul öncesi dönemde başkalarını taklide özenen çocuk, bu devrede, bir yandan sosyal bir fert olmayı öğrenirken, aynı zamanda, en küçük ayrıntısına kadar kopya edeceği bir modele de ihtiyaç duyar. Ayrıca, çocukların manevi hayatlarında, anlatılan hikaye ve menkibelerin onların ruhi tecrübelerini ve dini şuurun gelişmesini de etkilediği bir gerçektir.
Öteden beri, eğitim-öğretimde “Kıssayla Eğitim” metodundan faydalanılmaktadır. Çünkü anlatılan kıssadaki renkli anlatım ve zengin dekor havası, çocukları büyük ölçüde etkilemektedir. Hikayede geçen ideal kahraman, çocuğun ruhuna işlemekte ve onun benliğinin adeta bir parçası olmaktadır.
Neticede çocuk, hikayenin kahramanına özenmekte ve onun gibi hareket etme isteği duymaktadır. Öte yandan, çocukların dini hikaye ve menkıbelerden zevk aldıkları ve bunların yıllar geçmesine rağmen unutulmadığı da bir gerçektir. Bu zevki, Necip Fazıl bir çocukluk hatırası olarak anlatır:
Yatakta büyük babamla beraberim ve hep kürkünün içindeyim. İlk dini telkinlerimi ondan aldım. Yatakta ondan dini menkıbeleri dinliyorum. İşte, üçüncü katta, bizim yatak odamızın karşısındaki büyük yatak odasında, kocaman bir ceviz karyolada büyük babamın yanında ve kürkünün içindeyim. Hazret-i Ali’ye, onun misalsiz kuvvet ve şecaatine dair bir menkıbe dinlemiş bulunuyorum.
Soruyorum: Büyükbaba. Hazret-i Peygamber mi daha kuvvetliydi, Hazret-i Ali mi? Beş yaşındaki çocuk saffetinin içinden fışkıran bu sual, büyükbabama, hem çocuklara hem de büyüklere verilebilecek cevapların en güzelini verdiriyor. O kimseyle ölçülmez, Onda peygamber kuvveti vardı.
Büyükbabamın, Onda peygamber kuvveti vardı sözünü hecesi hecesine hiçbir an unutmadım. O halde, çocukların hikaye ve masallara ilgi duydukları 3-4 yaşlarından itibaren dini hikaye ve menkıbelerden bölümler okunmalıdır. Peygamberlere iman öğretimi konusunda, Kur’an’da geçen peygamberlerin hayatları i eden çocuk kitapları, oldukça faydalıdır.
Peygamberimizin Kıssalarını Anlatmanın Çocuğa Kazandırdığı Değerler
Peygamberlerin inançları uğruna çektikleri sıkıntı ve eziyetlere karşı sağlam bir irade ve metanetle göğüs germeleri gerektiği zaman mucizeler göstermeler ve sonuçta Allah’ın yardımıyla başarıya ulaşmaları. Bütün bunlar, çocuk ruhunda derin ve olumlu izler bırakacaktır.
Hz. Peygamber’in hayatı, çocukluğu, mucizeleri, savaşları çocuklar için zevkle dinlenen konulardır. Mekke’den Medine’ye hicret esnasında mağarada gizlenmeleri olayını dinleyen pek çok çocuk, Peygamber’in görülmesine engel olmak için ağ ören örümceğe, yumurta yapan güvercine minnet duygularıyla sevgi beslemekte ve günlük yaşantısında onları koruyup gözetmektedir.
Uykudan önce dinlediği sıcak ve tatlı ifadelerle yüklü bir peygamber kıssası, çocuğun ruhunu saracak, kalbine peygamber inancı ve sevgisinin yerleşmesine vesile olacaktır
Kaynak: Prof. Dr. M. Emin Ay / Aile Rehberi / Yeni Dünya Dergisi / bkz: 227-228
