1. Anasayfa
  2. Vaazlar

Ey Aldanan İnsan; Sana Yazıklar Olsun


Ey aldanan, sana yazıklar olsun! Sen Abdurrahman b. Avf‘ın zenginliğini diline doluyor, onu konuşuyorsun. Böyle davranman, şeytanın seni aldattığını gösteriyor. Şeytan seni mahvedebilmek için, senin dilinde bunları konuşturuyor. Çünkü sen Ashab-ı Kiramın çok mal topladığını şeref ve süs için zengin olduklarını söylemek ve böyle zannetmekle onları gıybet ediyor ve töhmet altında bırakıyorsun.

Helalinden mal kazanmanın, serveti terk etmekten daha iyi olduğunu zannettiğin an Resulüllah’ı küçük görmüş olursun. Senin ve arkadaşlarının bağlanıp kıymet verdiği bu işte, onu geri kalmış gibi kabul edersin. O senin gibi mal toplamadığı için, onu bilgisizlikle itham edersin. Helalinden mal toplamanın daha iyi olduğuna inandığın zaman Resulüllah’ın ümmetine öğüt ve nasihat vermediğine dair hükümde bulunmuş olursun.

Resulüllah mal toplamanın hayırlı olduğunu bildiği halde, ümmetini mal toplamaktan sakındırmıştır dersin. Yer ve göklerin Rabbine and olsun ki, sen böyle yapmakla bir yalancı olursun. Çünkü Resulüllah ümmetine daima öğüt veren, nasihat eden ve şefkatli davranan yüce bir insandır.

Ne zaman servet edinmenin daha hayırlı olduğunu söylersen, Allah’ın kullarını mal toplamaktan sakındırdığından, Allah’ın kullarına rahmet nazarıyla bakmadığını yahut Allah’ın muhakkak ki, herkesten daha iyi bildiği şeyde onu bilmemiş olduğunu sanırsın.

Sen ise sadece servet toplamanın üstünlüğünü bildiğin için devamlı mal toplayıp duruyor ve güya sen, mal toplamanın ve hayırların fazilet ve üstünlüğünü Rabb’inden daha iyi biliyorsun. Allah senin bu bilgisizliğinden daima tenzih edilmiştir.

Ey gafil…!

Aklını başına topla ve sahabenin servetiyle seni tuzağına düşürmek isteyen şeytandan kendini koru. Ey Abdurrahman b. Avf’ın servet topladığına dair delil gösteremeyen insan, sana yazıklar olsun! Abdurrahman bile kıyamet gününde kendine yetecek kadarından başka bir şeyinin olmamasını temenni edecektir.

Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki;

Kıyamette nasibi az olanlar, malı çok olanlardır. Ancak malını her tarafa saçıp hayır işleyenler başkadır. Fakat bunların sayısı da pek azdır. Ve başka bir hadis-i şeriflerinde ise; Cennet’i gördüğümde muhacir ve Müslümanların fakirleri koşarak oraya giriyorlardı. Bu arada zenginlerden kimseyi göremedim. Sadece Abdurrahman b. Avf, zor-hal onlarla beraber cennete giriyordu.

Ey aldanan insan! Sana yazıklar olsun.

Durum bu iken sen hala servetin iyi olduğunu, neye dayanarak ispata çalışıyorsun? Abdurrahman’ ın durumu meydanda, üstünlüğü, dirilip, takvası, hayır ve iyilikleri, Allah uğrunda servetini harcaması, Resulüllah ile konuşması, hayatta iken;

Cennet ile müjdelenen on kişiden biri olması (Aşere-i Mübessere) açıkça olduğu halde, iyilik yapmak, harcamak, iyilik ve hayırda bulunmak ve ailesinin geçimini sağlamak için helalden kazandığı servetten dolayı mahşer yerinde durdurulacak, yoksullarla beraber Cennet’e giremeyecek.

Fakirler cennete hızlı girdiği halde Abdurrahman arkadan zor-bela emekliye emekliye gidecektir. Onların durumu bu merkezde iken, bizim gibi dünya bozgunculuklarına dalmış olanların hali ne olacak. Bu konuda ne düşünüyorsun?

Kaynak: İmam Gazali / el-İhya / C: III / bkz: 749-752

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir