Gribal enfeksiyonlarda antibiyotik kullanmak bir tedavi yöntemi olarak görülmemelidir.
Bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler gribal enfeksiyonlar açısından risk altındadır. özellikle kronik hastalığı olanlar; kanser, böbrek ve şeker hastalığı olanlar daha kolay grip hastalığına yakalanır ve bu hasta gruplarında hastalık daha ağır seyirli olur.
Özellikle kış aylarında ve havaların soğuduğu kışa geçiş dönemlerinde daha çok karşılaşılan, nedeni virüsler olan bir hastalıktır. Özellikle havaların soğuduğu dönemlerde görülmesinin sebebi kalabalık ve kapalı ortamlarda daha çok kalınma zorunluluğuna bağlıdır.
Bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler gribal enfeksiyonlar açısından risk altındadır;
Özellikle kronik hastalığı olanlar; kanser, böbrek ve şeker hastalığı olanlar daha kolay grip hastalığına yakalanır ve bu hasta gruplarında hastalık daha ağır seyirli olur.
Grip çok hızlı yayılma potansiyeli nedeniyle toplum sağlığını tehdit edebilir, salgınlar şeklinde görülebilir. Grip soğuk algınlığı ile karıştırılmamalıdır. Her iki hastalıkta da burun tıkanıklığı ve burun akıntısı varken; grip kas ve eklem ağrıları ve yüksek ateşle birlikte daha ağır bir hastalık durumudur.
Grip hastasına yaklaşımda en önemli hususlardan biri bulaştırıcılığın önüne geçmektir. Bağışıklık sistemini güçlü halde tutmaya çalışmak; özellikle yeterli ve dengeli beslenme, düzenli yaşam tarzı, dinlenme ve yeterli uyku çok önemlidir.
Grip hastalığı tedavi edilirken temel mantık, hastanın şikayetlerini rahatlatmak şeklindedir; asıl hedeflenen nokta hastanın vücudunun desteklenerek hastalıkla mücadele gücünün artırılmasıdır.
Ancak kalp ve akciğer sorunları olan ya da bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu hastalar daha titiz ele alınmalı ve tedavi edilmelidir. Burada burun açıcı spreylerin uzun süre kullanılmaması gerektiğini belirtmekte fayda görüyorum.
Gribal enfeksiyon başta da bahsettiğimiz gibi virüslere bağlı geliştiği için antibiyotik kullanımı yersizdir ve hastalığın daha da alevli geçmesine yol açabilir.
Gereksiz antibiyotik kullanımı antibiyotik direnci dediğimiz bir duruma yol açar ki gerçekten ihtiyacımız olan durumlarda antibiyotiklerin etkisiz kalması ile sonuçlanır. Antibiyotik kullanımı bu hastalığın komplikasyonları ve üzerine bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların eklenmesi durumunda doktor tarafından takdir edilerek uygulanacak bir tedavidir.
Gribal enfeksiyonların komplikasyonu olarak zatürre; bademcik iltihabı, sinüzit ve kulak iltihabı vs. olabilir. Bu nedenle risk grubunda olan ya da şikayetleri beklenenden uzun sürenler doktora başvurmalıdır.
Grip aşısı herkese önereceğimiz bir aşı değildir; özellikle risk grubunda kabul edilen kronik hastalığı olan, bağışıklık sistemi baskılanmış ve grip olduğu takdirde ağır seyredeceğini öngördüğümüz hastalara önerebiliriz. Grip nedeni olan virüslerdeki yıllık değişimler nedeniyle aşılar da değişkenlik göstermektedir ve aşılar üretilirken bir yıl öncesindeki veriler ışığında üretilir.
Grip hastalarına yakın temastan uzak durulmalıdır.
Tokalaşmak, öpüşmek ve kucaklaşmak hastalığın yayılmasını kolaylaştırır. Bulunduğumuz ortamların havalandırılması, temiz tutulması büyük önem arz etmektedir. Zorunluluk yoksa hastalığın yaygın olduğu dönemlerde kalabalık ortamlardan uzak durulması bizi hastalıktan koruyan bir durumdur.
Hasta olan kişilerin diğer sağlıklı bireylere karşı sorumlu davranması, aksırdığında ya da hapşırdığında bir mendille ağzını kapatması çok önemlidir; mendil bulamazsa koluyla, elinin dışıyla kapatmalıdır. Mümkünse maske takması daha da yararlı olur.
Gribal enfeksiyonlara yakalanmamak için koruyucu önlemler büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak; Kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmayı, bulunduğumuz ortamları havalandırmayı, mevsime uygun giyinmeyi ve düzenli yaşama dikkat etmeyi tavsiye edebilir
Doç. Dr. Havva Şahin Kavaklı (29 Mayıs Hastanesi Başhekim Yard)
Kaynak: Diyanet Aile Dergisi / Kasım 2014 /bkz: 47