1. Anasayfa
  2. BİLGİBANK

Günahlar Yedi Dereceden İbarettir


Bu kısımlardan her biri de kendi içinde derecelere ayrılmıştır. Bu derecelerden her birinde de, günahkarlardan beli bir zümre yer alır.

Bu dereceler arasında bir tabaka vardır ki bunda yer alan günahlar, kulun Rububiyet sıfatlarına karşı işlediği günahlardan oluşur. Misal vermek gerekirse; kibir, övünme, zorbalık, övgü ve hamdi sevme, ululuk ve zenginlik iddiasında bulunma gibi günahlar bu derecede yer alan ve kulu helak eden hususlardır. Bu derecede, avam için değişik zümreler mevcuttur.

Başka bir derecede yer alan günahlar ise, şeytani ahlakın unsurlarını taşıyan günahlardır. Bunlara misal olarak da, hased, saldırganlık, hile, tuzak ve kötülüğü emretme gibi günahları zikredebiliriz. Bunlar da kulu helak etmeye namzet olup ehli dünya için bunlarda da belli bir sıralama vardır

Günahların bir başka derecesi ise, Sünnet’e karşı işlenen suçlardan oluşur. Bunlara misal olarak da bidatçılığı ve İslam’ın aslında olmayan şeyleri ihdas etmeyi zikredebiliriz Bunlar, büyük günahlardan (=kebair) olup kimisi insanın imanını götürürken, kimi de kulda nifak tohumlarını yeşertir

  • Mürci’e;
  • Rafizilik;
  • İbadiye (Haricilerin bir fırkası);
  • Cehmiye;
  • Aşırıya kaçan şatahat ehlinin iddiaları.

Bu zümrelere mensup olan kimseler, Allah Teala’nın koyduğu sınırları ve ilmin hakikatlerini çiğnerken ne ahlak, ne kaide, ne de hüküm tanırlar. Bunlar, İslam Ümmetinin zındıklarıdır. Bunların günahları, dinde yapılan haksızlıklar yüzünden halk ile alakalı günahlar olup onları müminlerin yolundan çıkarmaya matuf gayretlerden ibarettir.

Böyle biri, hidayetten olabildiğince sapmış, sünnetlerden olabildiğince uzaklaşmış, Kitab’ı tahrif edip Sünneti tevil etmiştir. Ardından da bu itikadını insanlara açıklayıp davetçiliğini yapmıştır Onun bu daveti kimileri tarafından kabul edilip yolu da kimi insanlar tarafından takip edilmiştir. Ulemadan bir zat, bu hususta şöyle demiştir: Bu tür günah ve masiyetler için tövbe sözkonusu değildir

Başka bir zat ise şöyle demiştir: Katil için de, Allah Teala’nın azap ihbarının kesinleşmesi ve hakkındaki azap kelimesinin hak oluşundan dolayı tövbe mevzubahis değildir.

Masiyetlerin beşinci sınıfı ise, kulların dünyevi hususlarda çığnedikleri kul haklarıyla ilgilidir. Bunlara misal olarak da, bir insanı dövme, namusuna yönelik küfürde bulunma, mallarını haksız yere alma, yalan ve iftira gibi günahları zikredebiliriz. Bunlar da kulu helak edebilecek günahlardan olup adil bir kadının huzurunda kısasının gerçekleştirilmesi ve haklarında kesin hükümlerin verilmesi gereken türden ağır suçlardır.

Helal sanılarak işlenen veya Allah Teala katında haksızlığa uğrayan kimselerin zararlarının cennetlerle telafi edilmesi suretiyle O’nun coömertliğine mazhar olunarak affedilenler dışında bu tür günahlar asla affedilmez. Bu hususla ilgili rivayet edilen bir hadiste Allah Resulü (sav) şöyle buyurmaktadır:

  • Bağışlanan defter, kul ile Rabbi arasında olanların yazılı olduğu defterdir.
  • Bağışlanmayan ise, Allah Teala’ya şirkin yazılı olduğu defterdir.
  • Terkedilmeyecek deftere gelince, bu da kul haklarıyla ilgili defterdir. Bu defterin hesabının sorulması, asla bırakılmayacak ve ihmal edilmeyecektir.

Günahların altıncı sınıfına gelince, kul ile Rabbi arasında olan ve kulun çeşitli arzularını ve alışkanlıklarının neticesi olarak ortaya çıkan günahlardan teşekkül eder. Bunlar, günahlar arasında en hafif olan ve Allah Teala’nın affına en yakın olan günahlardır. Bu sınıfa giren günahlar, büyük günahlar ve küçük günahlar olarak iki kısma ayrılırlar. Bunların büyük olanları, kendileriyle ilgili olarak belli had cezalarının vazedidiği Allah Teala tarafından bildirilen günahlardır. Küçük olanları ise, bunların altında sıralanan, düşünme ve hatırdan geçirme gibi günahlardır

Kaynak: Ebu Talib el-Mekki / Kalplerin Azığı (Kutü’l-Kulub) / C:II / bkz: 198-200

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir