1. Anasayfa
  2. 15- Hicr Süresi

Hicr Suresi Muhammed Gazali Tefsiri


Hicr Suresi Işığında İnkar, Helak ve İbretler

  • “Elif. Lam. Ra. Bunlar Kitab’ın ve apaçık bir bir Kur’an’ın ayetleridir (Hicr Suresi 1)”

Yüce vahiyy, yazılı bir metin olması sebebiyle Kitap’tır; okunan ayetler olması sebebiyle de Kur’an’dır. Kitap ve Kur’an lafızları, Mushafı Şerif için birer isimdirler.

Pişmanlık ve İnkarın Sonu

  •  “İnkar edenler zaman zaman, keşke biz de Müslüman olsaydık, diye arzu ederler (Hicr Suresi 2)”

Bir zaman gelir ki, az iyilik yapanlar, çok iyilik yapmayı arzu ederler. Bir zaman gelir ki, Allah (c.c.)’a isyan edenler, O (c.c.)’na itaat etmeyi arzu ederler. Büyük hilelerin açığa çıktığı kıyamet koptuğu zaman, günlerini boşa geçiren ve gelecekleri için hiçbir hazırlık yapmayanlar çok pişman olurlar.

Dünyevileşme ve Boş Ümitlere Kapılmak

  • “Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. Yakında bilecekler (Hicr Suresi 3)”

Dünyaya tapınmak ve onun geçici zevklerine dalmak, geçmiş dönemlerde de insanların yaptığı bir şeydi. Ancak dünyanın geçici arzularına esir olmak, günümüz insanını öyle bir kuşattı ki, neredeyse ahiret hayatı boş bir iddiadan öteye geçmemektedir.

Mal Sevgisine Karşı Tevazu ve Sabır

İşte bu düşüncenin karşılığında yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:”Sakın onlardan bazılarına verdiğimiz dünya malına göz dikme ve onlardan dolayı üzülme. Mü’minlere karşı da alçak gönüllü ol (Hicr Suresi 88)”

Surenin son ayetlerinin, baş tarafındaki ayetleri desteklediğini ve birbirleriyle uyum içinde olduklarını görmekteyiz. Zira surenin baş tarafında, peygamberlerine meydan okuyan, onların yollarını kesen ve sahip oldukları iktidarın sonsuza kadar bakî kalacağını iddia eden hayatperestler için yüce Al-lah (c.c.)’ın şu uyarısı gelmektedir:

İlahi Yazgı ve Toplumların Eceli

“Helak ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki, hakkında bilinen bir yazgı olmasın. Hiçbir toplum ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez (Hicr Suresi 4-5)”

İşte özetle ifade edilen bu ana temayı, Hz. Lut (a.s), Hz. Şuayb (a.s) ve Hz. Salih (a.s)’ın kavminin nasıl helak olduklarını anlatan, surenin sonundaki ayetler açıklamaktadır.

Kap dolana kadar hatalar bir ölçüde kabul edilebilir, ama kap dolup da taşmaya başladığı zaman ceza başlar. Herhalde o günahkar kimseler de, kendisinden sonra helakın geldiği tüm suçları bir bir işlemişlerdi.

Hz. Lut (a.s.)’un misafirlerine kötülük yapmak isteyen o kavmi anlatırken yüce Allah (c.c.) şöyle diyor:

“(Resulüm!) Hayatın hakkı için onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı. Güneş doğarken onları o korkunç ses yakalayıverdi. Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik ve üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır (Hicr Suresi 72-75)”

Yani sebep sonuç ilişkisini kurabilenler için bu tür olaylarda ibretler vardır.

“Onlar hala gözler önünde duran bir yol üzerindedirler (Hicr Suresi 76)”

Yani helak olan Hz. Lut (a.s) kavminin kalıntıları, Mekkelilerin sürekli gidip geldikleri ticaret yollarının üzerinde idi.

Hz. Şuayb (a.s.)’ın kavmi hakkında da yüce Allah (c.c.) şöyle diyor: “Eyke halkı da gerçekten zalim idi biz onlardan da intikam aldık. îkisi de (Eyke ve Medyen) apaçık bir yol üzerinde bulunuyorlar (Hicr Suresi 78-79)”

Surenin de ismini aldığı Hicr halkı hakkında Allah Teala şöyle buyuruyor: “Andolsun Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı. Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi. Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı. Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı. Kazanmakta oldukları şeyler de onlardan hiçbir zararı savamadı (Hicr Suresi 80-84)”

Hicr ashabı Semud kavmidir ve Araplar onların yurtlarını, Hz, Salih (a.s)’ın şehirleri olarak isimlendirmişlerdir. Araplar gece gündüz onların yurtlarına uğradıkları halde, hiç ibret almazlar mı acaba?

Kaynak: Muhammed Gazali Kur’an’ın Konulu Tefsiri / bkz: 321-323

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir