Semud kıssasında yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Semud kavmine de kardeşleri Salih’i gönderdik. O dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, zira sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. O sizi topraktan yarattı ve sizi orada yaşattı. O halde O’ndan bağışlanma isteyin, sonra da O’na tevbe edin. Çünkü Rabbim kullarına çok yakındır ve dualarını kabul edendir (Hud Süresi 61)”
Gerçek şu ki: Semud kavmine söylenen söz tüm insanlığı kapsar. Zira Allah (c.c) onların hepsini topraktan yaratmış, yeryüzünü imar etmekle görevlendirmiş ve belirli bir süre kendisine ibadet etmekle sorumlu tutmuştur. Sonra da tüm insanlar, yapıp ettiklerinden dolayı hesaba çekilmeleri için O (c.c)’nun huzuruna geri döndürüleceklerdir.
Oysa ki şu anda yeryüzünü dolduran şu iki kısım insan topluluğundan dolayı dehşete kapılıyoruz.
Birinci Kısım: Bu dünyayı güzelce imar etmiyor ve onu devre dışı bırakarak yaşıyor, tüm bunlara rağmen bir de kendisinin Müslüman olduğunu zannediyor
İkinci Kısım: Yeryüzüne sahip olmuş, onu dilediği gibi kullanıyor, hatta dünyadan sonra uzayı da fethetmiş ama Allah (c.c)’la olan münasebeti, hiç yok denecek kadar azdır.
Semud halkı ise daha çok ikinci gruba giren insanlara benziyordu, zira peygamberleri Hz Salih (a.s) onlara şöyle sesleniyordu:
“Düşünün ki, Allah Ad kavminden sonra yerlerine sizi getirdi ve yeryüzünde sizi yerleştirdi; siz de onun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz ve dağlarından evler yontuyorsunuz. Artık Allah’ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın (A’raf Süresi 74)”
Ne var ki kibir ve tuğyan, Semud halkının gözlerini kör etti, bu sebeple de hiçbir nimete şükretmediler ve Allah (c.c)’ın hakkını gözetmediler
“Emrimiz gelince, Salih’i ve onunla beraber iman edenleri, bizden bir rahmet olarak azaptan ve o günün zilletinden kurtardık. Şüphesiz Rabbin kuvvetlidir ve her şeye galip gelendir (Hud Süresi 66)”
Kaynak: Muhammed Gazali Kur’an’ın Konulu Tefsiri / bkz: 274-275