1. Anasayfa
  2. Kişisel Gelişim

İletişim Sorunları = Depresyon


Günümüz insanları gerek iş dünyalarında gerekse iç dünyalarında kişilerle olan iletişimlerinde önemli sorunlar yaşıyor. Yaşanan bu sorunlar bireylerin bulunduğu ortamlarda performansını düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda ruhlarını sıkıntıya düşüren, bunaltan durumların yaşanması-na neden oluyor.

Hayattan gerektiği kadar zevk alınmasına engel olan bu gibi durumlar için gerekli tedbirler alınmadığında çağımızın en yaygın hastalığı olan depresyonla karşılaşılıyor. İletişimle yaşanan sorunların temelini anlama kavramı oluşturuyor. İnsanlar çoğunlukla;

  • Düşüncelerini anlatamamak,
  • Doğru anlaşılamamak,
  • Doğru anlayamamak
  • Düşünceleri paylaşamamak durumlarından şikayetçi olmaktalar

Anlaşılma ile ilgili problemlerin ana nedenlerini;

  • Kişilerin birbirlerini dinlememeleri,
  • Kurulan cümleleri anlamak istedikleri gibi anlamlandırmaları,
  • Konuşulanların ardında kasıt aranması oluşturuyor.

Yaşanılan tartışmalara daha mantıklı, daha sakın bir bakış açısı ile geri dönüldüğünde, her iki tarafın da genelde aynı düşünceye sahip olmalarına rağmen birbirlerini dikkatli dinlemediklerinden ya da kendi söylediklerinin doğruluğunu kanıtlama telaşında bulunmalarından çözüm noktasına ulaşılamadığı görülüyor.

Özellikle eşler arasında yaşanılan diyaloglarda geliştirilen davranışların;

Söylenenlerin anlamak istenildiği şekliyle algılama alışkanlığı,

Konuşulanlarla ilgili empati kurulmaması küçük tartışmaların bile büyümesine ve ardından istenmedik durumların yaşanmasına neden oluyor. Öyle ki, beklenmeden düşülen bu acı durum her iki tarafı da hayrete düşürüyor.

İnsanların içinde bulunduğu ruh hali, olaylara olumsuz yaklaşımları şüphesiz iletişimin kalitesinde büyük rol oynuyor. Ortama negatif elektrik yayan insanların konuşulanları anlamasına rağmen anlatılmak istenenlere farklı anlamlar yüklemeye çalışması, söylenen basit bir cümleden çok farklı ve derin anlamlar çıkarılması da karşı tarafı şaşırtan durumla-rın yaşanmasına neden oluyor.

İnsanların düşüncelerini, isteklerini, hedeflerini, sevdiği, özel saydığı insanlarla bile paylaşmaması da kişiler arasında iletişimlerin azalmasına, bazen de insanların birbirinden uzaklaşmasına neden oluyor.

Kişilerin özel hayatlarında eşiyle, çocuklarıyla, akraba ya da komşularıyla olan ilişkilerinde göstermiş olduğu hoşgörülü tutumların sonuç vermemesi, yaşanılan ortamlarda sevgi ve saygı ortamlarının kalitesini giderek azaltıyor.

İnsanların iletişimle ilgili sorunlarını çözmek adına bu konuda basılmış kitapların okunması, seminerlere katılmak gibi mücadelelere rağmen istenen sonucun elde edilememesi, öğrenilenlerin yaşama uygulanma noktasında yeterli olunamadığını gösteriyor. Bu durumda öğrenilenler, sadece bilgi düzeyinde kalıyor.

Oysa bilgiler davranışa dönüştüğünde istenen sonuç yakalanacaktır. Yaşama geçirilmemiş bilgiler ya kitap raflarında ya da beynin bir köşesinde hizmet vermeden kalacaktır.

Unutmayın, bilmekten çok bildiklerini yaşama geçirmek önemlidir!

Kaynak: Betül Erdoğan / Kalbin Mutluluk Rehberi / bkz: 24-25

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir