Her iki alemin sırlarını yakinen keşfedenlere şu hakikat gizli kalmaz:
Dünya hayatının, ilahi teklif ve sorumluluk bohçaları içerisindeki mükemmel marifet ve sırları kazanmak ve onlardaki emir ve yasaklamaların sırlarını elde etmek için olduğunda şüphe yoktur. İkincisi yani ahiret ise, bu marifet ve hakikatlere karşılık gelen mükafatlar içindir. Burada üzerine düşeni yapmakta gevşeklik ve kusur gösterenlerin hüsrana uğrayanlar arasına katılacağı, kendisine yazık edeceği, emeğinin boşa gideceği ve ahirette de cezasını göreceği muhakkaktır.
İşte Cenab-ı Hak, gaflete dalmış olanları uyandırmak ve korkutmak için kıyamet gününü “karia” yani büyük bir felaket diye isimlendirerek, o günün korkunçluğunu ve nasıl bir felaket olduğunu beyan etmektedir:
Kaynak: Abdülkadir Geylani / Geylani Tefsiri / C: VI / bkz: 511