1. Anasayfa
  2. Vaazlar

Kötülüğe Kötülükle Karşılık Vermek yerine Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermeli


Yüce Allah kötülüğe nasıl karşılık vermemiz gerektiğini bize şöyle öğütlemektedir: “İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir (Fussilet Süresi 34)”

  • Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmaktadır: Sana gelmeyene git, sana kötülük yapana iyilik yap, aleyhine de olsa doğruyu söyle
  • Peygamber Efendimiz; Müslümanların üç günden fazla küs durmalarını yasaklamıştır

Tüm uyarı ve ikazlarına rağmen bir insanı eğer Allah için sevmiyorsan, Allah için buğzediyorsan eğer amenna; ancak bu buğzetmek yani dargın durman küs olman Allah için değilse, bu da nefsin içindir ve yüce Allah bu konuda da şöyle buyurmaktadır: “Nefis her daim kötülüğü emreder (Yusuf Süresi 53)”

Eğer bu küslük dediğimiz gibi kişi eğer; Allah’ın sınırlarını çiğniyorsa, Allah’ın haram dediği şeylere dört elle sarılıyor ise, Allah’ın yasakladığı fiilleri (zina, içki, kumar vb) hiç umursamadan yerine getiriyorsa ve tüm uyarı ve ikazlara rağmen kendinde bir düzelme görmüyorsanız eğer, bu kişiden uzak dur.

Bu kişilerle olan münasebetiniz ateşle olan münasebetiniz gibi olsun. Ne üşüyecek kadar uzak durun, nede yakacak kadar yakın olun. Yakın olursan onda ki kötü alışkanlıklar sana da bulaşır uzak durursan yada uzak durduğunu alenen belirtirsen bu sefer de sana düşman olur. Arkadaş dini üzeredir ve bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim beyanı vardır

Şayet küs durduğunuz kişi akrabalarınızdan biri ise; o zaman sorumluluk daha da büyümektedir. Annesine, babasına, kardeşine, oğluna, kızına vb küsen o kadar insan var ki azımsanmayacak kadar çoktur. O zaman küs olanlar için yapılacak arabuluculuk hakkında şu ayet-i kerimeye dikkat kesiliyoruz;

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki, size rahmet edilsin (Hucurat Süresi 9-10. ayet)”

Peki bir de şu açıdan değerlendirin; Küstüğünüz kişi gerçekten öldüğü zaman üzülmeyeceğiniz birisi ise, sonuçta o kişi öldüğü zaman varlığı da yokluğu da bir olduğu için o kadar bir şey hissetmeyeceksiniz. Peki küstüğünüz kişi akrabalarınızdan yada çok sevdiğiniz kişilerden biri ise o zaman ne yapacaksın?

Küs olduğun kişi; annen olabilir, baban olabilir, eşin olabilir, kardeşin olabilir, kızın olabilir, abin olabilir, ablan olabilir vs diğer kişiler olabilir. Bunlardan birisi değilse bile çok sevdiğin ve değer verdiğin bir kişi olabilir.

Peki bunlardan birisi öldüğü zaman; ama demenin, keşke demenin bir faydası olacak mı? Pişmanlık duyman hatalarını telafi edecek mi?

Artık keşke yapmasaydım, keşke etmeseydim demenin zamanı geçti. Gidip de mezar taşına ağlamanın kimseye bir faydası yok.

İşte bu yüzdendir ki yine diyorum; Bugün küstüğün, dargın olduğun kişi, her iki taraf içinde geçerli; küstükten 3-5 dk sonra öldüğü zaman keşke demek istemiyorsanız, telafisi mümkün olmayan pişmanlıklar yaşamak istemiyorsanız eğer, fırsat elinizdeyken fırsatı iyi değerlendirin ve kıymetini bilin.

Olabilir; Sen diyorsun ki ben gidip özür dileyeceğine, onun ayağına gideceğine, ben onunla konuşacağına o gelsin benimle barışsın, o benimle konuşsun, o benden özür dilesin. İşte tüm bunlar gurur meselesi yaptığınız için şeytanın iğvası ve aldatması çok kolay oluyor. Emin ol ki, sen öyle düşünüyorsan karşı tarafta senin gibi düşünüyor. Bir şey düşünürken, yorum yaparken kendini bir de karşı tarafın yerine koy ve empati kur.

İşte bu beyanda Allah Resulü şöyle buyurmaktadır: Bir kişinin kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helal değildir. İki Müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa, öteki öbür tarafa döner. Halbuki bu iki müminin hayırlısı önce selam vermeye başlayandır.

Unutmamak gerekir ki;

Küstüğünüz kişi öldükten sonra da aynı tepkiyi gösterebilecek misin? Evet diyebiliyorsan eğer tercih senindir ister barış ister barışma. Barışırsan sevabı sanadır günahı onadır. ama hayır diyorsan eğer yukarıda da belirttiğim gibi; fırsat elinizde iken fırsatı iyi değerlendirin ve kıymetini bilin. Sonra gidip mezar taşına ağlamak hiç bir şeyi değiştirmeyecek yapılan hataları telafi etmeyecek. Ancak vicdan azabı duyarsın ama o da yetmeyecek

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir