Kur’an’da zikir on şekilde gelir
- 1- Mutlak ve mukayyed emir olarak gelir
- 2- Bunun zıddı olan gaflet ve isyanı nehyederek gelir
- 3- Devamlı ve çok yapmakla felaha erdiren zikir
- 4- Zikir ehlinin övülmesine ve Allah’ın onlara hazırladığı cenneti ve mağfireti haber verdiği zikir
- 5- Zikirden başkasıyla ilgilenenlerin hüsranının haber verilmesi
- 6- Kendini zikredenleri Allah’ın zikretmesiyle karşılık vermesi
- 7- Zikrin her şeyden büyük olduğunu hatırlamak
- 8- Allah’ın zikri salih amellerin anahtarları kıldığı gibi hatimesi kılması
- 9- Zikir ehlinin Allah’ın ayetlerinden faydalananlar olduğunu haber vermesi, onların başkalarından ayrı olarak Ulu’l-elbab (Akıl sahibi) olduğunu haber vermesi
- 10- Allah’ın zikri, bütün salih amellerin arkadaşı ve ruhu kılması
Zikir ve Muhtevası
1- Birinci türe gelince: Allah’ın şu ayetlerinde olduğu gibidir:
Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin, sabah akşam onu tesbih edin. O size ve meleklerine dua edendir. Karanlıklardan sizi nura çıkarmak için, Allah müminlre Rahim’dir (Ahzab 41-44).
Korkarak ve tazarru duyarak nefsinde rabbini zikret (A’raf 204).
Bu konuda iki görüş var
- Sırrında ve Kalbinde
- Nefsinin işiteceği kadar dilinle
2- Zikri zıddından yasaklamaya gelince: Şu ayetlerde olduğu gibidir:
- Sakın gafillerden olma (A’raf 204)
- Allah’ı unutanlar gibi olmayınız. Allah da onlara kendilerini unutturdu (Haşr 19).
3- Zikrin çokluğu ile kurtuluşa gelince: Allah’ı bol bol zikredin. Belki felaha erersiniz (Enfal 45)
4- Zikir ehlinin övülmesi ve güzel karşılık görmesine gelince: Allah’ı çok çok zikreden erkek ve kadın Müslümanlara Allah büyük bir ecir ve mağfiret hazırladı ( Ahzab 9)
5- Zikirden alıkoyucu şeyin hüsranına gelince: Ey iman edenler! Mallarınız, çocuklarınız, sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim böyle yaparsa o hüsrana uğrayanlardandır (Münafikun 9)
6- Allah’ın kendi zikrini zikredenlere bir mükafat kılmasına gelince: Beni zikredin, ben de sizi zikredeyim; bana şükredin ve beni inkar etmeyin, bana küfretmeyin ( Bakara 252)
7- Zikrin her şeyden büyük olduğunu haber vermesine gelince: Kitaptan sana vahyolunanı oku ve namazı kıl; namaz fahşayı (çirkin) ve münkeri (kötü) nehyeder, Allah’ın zikri en büyüktür (Ankebut 45)
Bu ayet hakkında üç görüş vardır:
- Allah’ın zikri her şeyden büyüktür. İtaatlerin en faziletlisidir. Çünkü ibadetlerin hepsinden amaç, Allah’ın zikrini yerine getirmektir. Öyle ise zikir bütün ibadetlerin sırrı ve ruhudur
- Siz onu zikrederseniz, O da sizi zikreder, O’nun sizi zikretmesi, sizin O’nu zikretmenizden daha büyüktür. Buna göre masdar faile, birinciye göre de mef’üle izafe edilmiştir.
- Allah’ın zikri, beraberinde fahşa ve münker olmaktan daha yücedir. Bilakis zikir tamam olunca her hata ve masiyet silinir, yok olur.
İbn Teymiyye bu ayetin tefsiri hakkında şöyle demiştir:
- Namaz, fahşa ve münkerden nehyeder
- Namaz, Allah’ın zikrini içerir ve kapsar.
- Namazın Allah’ın zikrini içermesi fahşadan ve münkerden nehyetmesinden daha büyüktür.
Kaynak: İbn Kayyım El-Cevziyye / Medaricu’s Salikin / bkz: 839-840