Sahifeler (Suhuf)
SAHİFELER: Dar bir çevrede küçük topluluklara, ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde indirilen birkaç sayfadan oluşmuş küçük kitap ve risalelerdir. Kur’an-ı Kerim’de peygamberlere verilen suhuf-i üla’dan (ilk sahifelerden) bahsedilir.
Ayrıca Kur’an da Hz İbrahim’e verilen sahifelerden ve onun soyundan gelen İshak, Yakub, Süleyman, Yusuf ve Zekeriyya (a.s) gibi peygamberlere verilen kitaplardan söz edilir ki bu da suhuf şeklinde ki küçük kitapların varlığını teyit etmektedir. Kur’an‘da bunun dışında hangi peygamberlere ne kadar sahife verildiği açıklanmamıştır.
Peygamber Efendimiz’den (s.a.v), Hz Adem’e on, Hz Şit’e elli, Hz İdris’e otuz, Hz İbrahim’e on sahife verildiği nakledilmiştir. Peygamberlere verilen suhuflarda Cenab-ı Allah’ı tevhid ve tenzih, ahiretin dünyadan daha hayırlı ve baki olması, namaz ile kurtuluşa erme, saygı,vaaz-u nasihat gibi her dinin esas olan konuları vardır.
Kitaplar
KİTAPLAR: Sahifelere göre daha hacimli ve kitap şeklinde olan, evrensel mesajlar içeren ve özel bir isimle zikredilen kitaplar ise; Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an-ı Kerim olmak üzere dört tanedir.
Tevrat
TEVRAT: Tevrat; İbranice bir kelime olup “kanun, şeriat ve öğreti” anlamlarına gelmekte olup Hz Musa’ya indirilmiştir. Bu kitabın aslının Allah kelamı olduğuna inanmak her Müslüman’a farz olup, bunu inkar etmek kişiyi küfre götürür. Zira Kur’an da Tevrat’ın Allah’ın mukaddes kitaplarından biri olduğu açıkça belirtilen bir husustur. Yüce Allah: “İçinde (insanlara) hidayet ve nur olan Tevrat’ı biz indirdik (Maide Süresi 44. Ayet)” şeklinde buyurmuştur.
Tevrat, Hz Musa aracılığı ile İsrail oğullarına gönderilmiştir. Ancak onlar tarihte yaşadıkları sürgün ve esirlik dönemlerinde Tevrat’ın Allah’tan gelen şeklini koruyamamışlardır. Tevrat’ın asıl nüshası kaybolunca, Yahudi din bilginleri tarafından kaleme alınan Tevrat nüshaları ortaya çıkmıştır. Bugün elde mevcut olan Tevrat tahrif edilmiş, bütünüyle ilahi kitap olma özelliğini yitirmiştir.
Zebur
ZEBUR: Kelime olarak yazılı şey ve kitap anlamına gelen Zebur, Hz Davud’a indirilmiş olan ilahi kitabın adıdır. Bu konu da Kur’an-ı Kerim de şöyle buyrulur: “…Gerçekten biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık. Davud’a da Zebur’u verdik (İsra Süresi 55. Ayet)”. Zebur; ilahi kitapların en küçüğü olup, yeni dini hükümler getirmemiştir. Zebur’un nazil olduğu şekliyle Allah kelamı olduğuna inanmak iman esaslarındandır.
İncil
İNCİL: Kelime olarak müjde, öğreti anlamına gelen İncil Hz İsa (a.s) indirilmiş kutsal kitabın adıdır. Bu kitaba da Allah’tan Hz İsa’ya indirildiği şekliyle inanmak imanın gereklerindendir. Kur’an-ı Kerim de bu ilahi kitapla ilgili olarak;
- “Kendinden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerinde, Meryem oğlu İsa’yı arkalarından gönderdik. Ve ona içinde, doğruya rehberlik ve nur bulunmak,önünden Tevrat’ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil’i verdik (Maide Süresi 46. Ayet)”
Kur’an-ı Kerim<
KUR’AN-I KERİM: Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an-ı Kerim, son Peygamber Hz Muhammed’e indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an terim olarak şöyle tarif edilir: Hz Peygamber’ e indirilen, mushaflarda yazılı, Peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı ilahi kelamdır.
Peygamber’e indirilen derken Hz Mıuhammed (s.a.v) kastedilmektedir. Tevatür yoluyla nakledilmiş olan derken, her devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imkansız gördüğü bir topluluk tarafından nakledildiği ve nesilden nesile böyle geçtiği için onun Allah’a ait oluşunun kesinliği ifade edilmektedir.
Okunmasıyla ibadet edilen derken de, okumanın ibadet olduğuna, namaz ibadetinde vahyedilen metnin okunması gerektiğine ve Kur’an tercümelerinin okunmasının caiz ve geçerli olmadığına işaret edilmektedir.
Kaynaklar
- a-) Akademi Araştırma Heyeti / Bir Müslüman’ın Yol Haritası / Sayfa: 109-110
- b-) Türkiye Diyanet Vakfı / İlmihal / C:2 / Ssayfa: 101-105