Görüldüğü kadarıyla Müddessir Suresi, Müzzemmil Suresi’nden önce inmiştir. Kur’an-ı Kerim’de ilk inen surenin bu olduğu söylenmektedir. Bu doğru değildir. Bu, vahiyy kesilip Resul’ün kendisine vahiyy gelmesini istedikten sonra ilk inen suûredir. Bu surenin ilk ayetlerinde Allah’ın peygamberinden hoşlandığı siretin ilkeleri vardır.
- “Ey elbisesine bürünen. Kalk, uyar (Müddessir Suresi 1-2. ayet)”
Yani müşrikleri, putpereslikleri üzerine kalmalarının sonucuyla korkut.
- “Rabb’ini tekbir et (Onun büyüklüğünü an) (Müddessir Suresi 3. ayet)“
Her övgü, sena ve ululuğu Allah’ın zatına nispet et. Allah’ı tekbir etmek, ezanda, namazlarda ve cihad alanlarında “Allahu ekber” demektir ve bu İslam’ın şiarıdır.
- “Elbiseni temizle (Müddessir Suresi 4. ayet)“
Buradaki temizlikten maksat, cisim ve elbise temizliğinin birlikte yapılmasıdır. Temizlik İslam ahlakıdır.
- “Pislikten kaçın (maddi ve manevi kirlerden arın.) (Müddessir Suresi 5. ayet)“
- “Bütün iğrenç olan şeylerden sakın. Verdiğini çok bularak başa kalkma (Müddessir Suresi 6. ayet)“
- “Ver ama karşılık bekleme. Rabbinin rızasını kasdet. Rabbin için sabret (Müddessir Suresi 7. ayet)“
Sana erişen musibetlere Allah için katlan!
Müşrikler hesap günü ile korkutulduktan sonra, vahyi sihir olarak niteleyen ve davete karşı gelen müşriklerin önde gelenleri zikredilmiştir. Zengin ve makam sahibi bir adam, maddi ve edebi konumundan ötürü vahid olarak isimlendirilmiştir.
- “Benimle şu adamı yalnız bırak ki ben onu vahiyd (tek) olarak yarattım. Kendisine geniş bir servet ve gözü önünde duran oğullar (verdim) (Müddessir Suresi 11-13. ayet)“
Bu liderin horlanması, bunun gibi olan herkesi içermektedir.
- “Onu Sekar’a (cehenneme) sokacağım. Sekar’ın ne olduğunu nerden bileceksin? (Geride bir şey) komaz, bırakmaz (her şeyi yakıp yok eder). Durmadan deriler kavurur. Üzerinde on dokuz vardır (Müddessir Suresi 26-30. ayet)“
Bu sayı, azgın, sapkın ve fıravnları yola getirmekle yükümlü olan azap meleklerinin sayısıdır. Ardından Kur’aân nazmı, dünya yaşamında en bariz olan şeyi; geceyi ve onun gitmesini, sabahı ve onun aydınlanmasını ve iyiyi kötüden ayırması için insanı çeşitli yükümlülüklerle sınamasını hatırlatmaya devam etti.
- “Hayır, andolsun aya. Dönüp gitmekte olan geceye. Ağaran sabaha ki. O (cehennem) büyük (bela)lardan biridir. İnsanlar için uyarıcıdır. Sizden hayırda ileri gitmek veya geri kalmak dileyen kimseler için (uyarıcıdır) (Müddessir Suresi 32-37. ayet)“
İleri gitmek ve geri kalmak, güçsüzlük ve kalkınma ile ilintilidir. Kör bir rastlantı değildir. Bu yüzden bunun ardından şöyle buyrulmaktadır:
- “Her can kazandığı ile (Allah katında) rehin alınmıştır. Yalnız sağın adamları (kitapları sağdan verilenler) hâriç. Onlar cennetler içinde, suçlulardan sorarlar Sizi şu yakıcı ateşe ne sürükledi? (Onlar da) derler ki: Biz namaz kılanlardan olmadık. Yoksula da yedirmezdik (Müddessir Suresi 38-44. ayet)“
- “Yani siz ektiğinizi biçtiniz. Yamuk adımlar, doğru sonuca ulaştırmaz. Artık onlara şefaatçilerin şefaati fayda vermez (Müddessir Suresi 48. ayet)“
Fakat müşrikler, bu inatçı direnişe neden başvuruyorlar?
Neden İslam’dan bu kadar nefret ediyorlar?
Bu bir büyüklenmedir! Onlardan her biri, inanması ve yaratanını tanıması için kendisini, ben filan oğlu filana gönderilen Allah’ın elçisiyim, diyen bir melek konumuna koymak istiyor! Vahyin Muhammedî risaleti tahsis ederek seçişi ise bu kabul edilemez.
- “Böyle iken onlara ne oluyor ki öğütten yüz çeviriyorlar? Yaban eşekleri gibi. Aslandan ürkmüş. Hayır, onlardan her kişi, kendisine, açılan sayfalar verilmesini istiyor (Müddessir Suresi 49-52. ayet)“
İnsanların kendilerinde var olan sezgileri, hakkı gizleme ve hakkı savunanları küçümseme konusunda neden olmaya devam ediyor. Peygamberler bu durumda ne yapıyorlar? Onlar sadece Allah’ı, O’nun ayetlerini, nimetlerini ve haklarını hatırlatıyorlar. Bu durumda hidayeti bulanlar kurtuluyor ve ihanet edenler helak oluyorlar.
- “Hayır (iyi bilsinler ki) o (Kur’an) bir ikazdır. Dileyen onu düşünür, öğüt alır (Müddessir Suresi 54-55. ayet)“
Kim Allah’ı seçerse ancak kendini kurtarmış olur.
Kaynak: Muhammed Gazali / Kur’an’ın Konulu Tefsiri / bkz: 795-797
