1. Anasayfa
  2. Uncategorized

Mümin (Müslüman) Güvenilir Kişidir


Mümin (Müslüman) güvenilir kişidir. Çünkü İslam ahlakında dürüstlük, sadakat ve emanete riayet en temel değerler arasında yer alır. Güvenilir bir mümin, hem toplumsal huzurun hem de bireysel ilişkilerin sağlam temeller üzerinde kurulmasına katkı sağlar.

Mümin: Yüce Allah’ın varlığına ve birliğine inanan anlamına geldiği gibi, başkalarına güven veren ve güvenilen kişi anlamını da taşır. Öyle ise mümin, ahdine vefalı, anlaşmalarına sadık, sözü özü bir, dostluğuna  güvenilen bir insandır. Yüce Rabbimiz, Müminun süresinin ilk ayetlerinde, kurtuluşa erecek müminlerin vasıflarını açıklamakta ve 8. ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır: “Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler (Müminun Süresi 8)”

Bir mümin, sevdiğini sırf Allah için sever ve ondan maddi bir beklenti içinde olmaz. Sır saklar, emanete hıyanet etmez. Hz Peygamber (s.a.v)’in yüksek ahlakına uymaya ve onun gibi güvenilir bir insan olmaya çalışır.

Yüce Allah, peygamberlerini güvenilir kişilerden seçmiş, onlar da gönderildikleri toplumlar tarafından emin kişiler olarak tanınmışlardı. Nitekim Mekkeliler, Peygamberimiz (s.a.v)’, daha peygamber olmadan önce, el-Emin sıfatını vermişlerdi.

Bir Müslüman, verdiği sözden, üzerindeki emanetlerden Allah katında sorumlu tutulacaktır. Yüce Allah, bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir (İsra Süresi 34)”

Özellikle Allah adını anarak verilen sözlerin, yapılan adakların ve yeminlerin yerine getirilmesini emretmekte ve sözünde duranlara sevap vereceğini bildirmektedir. Sözünde durmayanlara ise, Nahl Süresinin 92. ayetinde kınamakta ve onları, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra söküp bozan kadının durumuna benzetmektedir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v), hadis-i şeriflerinde, Müslüman ve Mümin’i şöyle tarif etmiştir: Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların güvende olduğu, Mümin de insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir.

Mümin; geçimi güzel olan kişidir. Geçimsiz kişide ise hayır yoktur. Uyumlu olmak, ancak güvenilir bir insan olmakla sağlanır. Sözüne özüne güvenilmeyen bir insanla, dostluk ve ticari ilişki kurulmaz. Meşru bir mazeret bulunmadıkça verdiği sözde durmayan kişinin toplum içerisindeki saygınlığı zedelenir, dostlarının sayısı azalır, işi ve ticari ilişkileri bozulur.

Bunun için iş, ticaret ve toplum hayatında güven duygusu çok önemlidir. Birbirine güven duymayan toplumlarda huzur ve asayiş sarsılır ve insani ilişkiler bozulur.

Eğer Allah’a ve insanlara verdiğimiz sözleri yerine getirmezse, büyük bir vebal altına girmiş oluruz. Yalancılıkla güven ve itibarın bir arada bulunmayacağını bilmeliyiz. Sevgili Peygamberimizin konumuzla ilgili olan;

Çevresindeki insanların şerrinden emin olmadığı kişi, cennete giremez hadis-i şerifine dikkat etmeliyiz. Yerine getiremeyeceğimiz vaatlerde bulunmamalı, çevremize, yakınlarımıza, iş arkadaşlarımıza ve bütün insanlara güven telkin etmeli ve bunu, bir hayat prensibi haline getirmeyi unutmamalıyız.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Minberden Öğütler / bkz: 200-201

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir