1. Anasayfa
  2. BİLGİBANK

Sevginin Sonuçları ve Etkileri


Allah İçin Sevmek ile Nefsani Arzular İçin Sevmek Arasındaki Fark

Allah için olan sevgi kişiye hem dünyada hem de ahirette mutluluk ve yakınlık kazandırırken, nefsin arzu ve hevasına dayalı zararlı sevgi kişiyi hüsrana ve Allah’tan uzaklaşmaya sürükler.

İster övülen, ister yerilen, ister yararlı, ister zararlı olsun sevginin; vecd, haz, tatlılık, şevk, ünsiyet, sevgiliye bağlılık, ona yakın olmak, sevgiliden ayrılık, ondan uzak olmak, yüz çevirmek, terk etmek, sevinmek, neşelenmek, ağlamak, hüzün vb. gibi birtakım izleri, etkileri, sonuçları, gerekleri ve hükümleri bulunmaktadır.

Övgüye şayan olan sevgi yararlı olan sevgi olup sahibine hem dünyasında hem de ahiretinde yararını göreceği şeyleri celbeder. Bu sevgi türü mutluluğa açılan ana kapıdır.

Zararlı sevgi ise sahibine hem dünyasında hem de ahiretinde zararı dokunacak şeyleri celbeder. Bu sevgi türü de bedbahtlığa açılan ana kapıdır.

Zararlı Sevginin Kaynağı: Cehalet ve Zulüm

Malumdur ki diri ve aklı başında olan kimse zararı dokunacak ve kendisini bedbaht edecek şeyleri sevmez. Böyle bir tercih ancak cehaletten ve zulümden kaynaklanır.

Nefis, kendisine zararı dokunacak, yarar vermeyecek olan şeyi arzu edebilir. Bu, insanın kendi nefsine yönelik işlediği bir zulümdür. Bunun nedeni, ya nefsin, sevgi duyduğu şeyin hali konusunda cahil olması, kendisine zarar vereceğini bilmeden sevmesidir ki bilgisizce hevasına tabi olan kimselerin hali böyledir.

Ya da nefis söz konusu sevgisindeki zararın ne olduğunu bile bile, hevasını bilgisine yeğleyerek böyle bir tercihte bulunur. Bu durumda kişinin sevgisi iki şeyden meydana gelmektedir:

  • Bozuk kanaat ve
  • Yerilen heva…

Bu hal de zanna ve nefsin arzu duyduğu şeylere tabi olanların halidir.

Şüphe ve Şehvetin İttifakı

Bozuk sevgi ancak cehaletten, bozuk kanaatten, baskın hevadan veya bunların hepsinin bileşiminden oluşur. Şüpheyle şehvet ittifak ederler. Hak ile batılın birbirine karıştığı, sevilen şeyin durumunu allayıp pullayıp süslü gösteren şüpheyle sevgi duyulan şeyin elde edilmesine davet eden şehvet ittifak ederler. Şüphe ordusu ile şehvet ordusu, akıl ve iman ordusuna karşı yardımlaşırlar. Güç ne taraftaysa, o taraf galip olur.

Bu husus anlaşıldığına göre; bilmek gerekir ki, sevgi türlerinden her birinin farklı sonuçları vardır, bu sonuçlar, bağlı oldukları sevgi türünün hükmünü alırlar. Şöyle ki:

Bu sevginin sonuçları da tamamıyla kulun yararınadır. Söz konusu sonuçlar bağlı oldukları sevginin hükmüyle aynı hükmü taşırlar. Bu sevgiye sahip kul ağlasa da yararını görür; üzülse de yararını görür; sevinse de yararını görür; gönlü daralsa da yararını görür; ferahlasa da yararını görür. Sevginin menzilleri ve hükümleri arasında kul; sevgi, kazancı ve yakınlaşması daha da artarak evrilip çevrilir.

Zararlı ve yerilen sevginin sonuçlarının, bıraktığı izlerin ve etkilerinin tamamı sahibi için zararlıdır. Bu sonuçlar sahibini Rabbinden uzaklaştırır. Kul böyle bir sevginin etkileri içerisinde evrilip çevrilse de, bu sevginin menzillerinde konaklasa da zarar ve uzaklaşma içindedir.

İtaatten ve masiyetten ortaya çıkmış her fiilin durumu böyledir. İtaatten ortaya çıkmış olan her fiil sahibi için iyi yönde bir artış ve yakınlaşma iken masiyetten ortaya çıkmış olan her bir fiil de sahibi için hüsran ve uzaklaşmadır.

Amellerin Yazılması ve Karşılığının Verilmesi

Allah teala şöyle buyurmuştur: “Çünkü onların, Allah yolunda çektikleri susuzluk, yorgunluk, açlık, kafirleri öfkelendirmek üzere bir yere adım atmaları ve düşmana karşı herhangi bir başarı kazanmaları gibi hiçbir olay yoktur ki karşılığında kendilerine iyi bir amel(in sevabı) yazılmış olmasın. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların mükafatını zayi etmez. Allah yolunda küçük, büyük bir harcama yapmazlar ve bir vadiyi katetmezler ki (bunlar), Allah’ın, yaptıklarının daha güzeliyle kendilerini mükafatlandırması için hesaplarına yazılmış olmasın.” (Tevbe Suresi 120-121)

Allah Teala ilk ayette, sözü edilen kişilerin itaatlerinden ve fiillerinden ortaya çıkan şeylerin kendi lehlerine salih amel olarak yazıldığını bildirmiştir. İkinci ayette de işledikleri salih amellerin bizzat kendilerinin yazıldığını haber vermiştir. İkisi arasında bir fark vardır:

Birincisi kendilerinin işlediği fiillerden olmayıp fiillerinden kaynaklanmış olan bir durumdur. Dolayısıyla kendi lehlerine olmak üzere salih bir amel olarak yazılmıştır.

İkincisi ise amellerinin bizzat kendileri olup yine onlar lehine yazılmıştır.

Sevgi kurbanı olan kimse, lehine ve aleyhine olan hususların neler olduğunu bilebilmek için bu konu üzerinde gerçekten iyi bir şekilde düşünmelidir.

  • Arz günü, görecek ziyan ettiği malı,
  • Mizanda nelerin hafif kaldığını.

Kaynak: İbnu’l Kayyım el-Cevziyye / ed-Dua ve’d Deva (Kalbin İlacı) / bkz: 418-421

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir