Süt emme yoluyla evlenmesi haram olan kadınlar, İslam fıkhında detaylı şekilde açıklanmıştır. Ebu Hanife’ye göre süt emme süresi otuz ay olup, bu süre içinde gerçekleşen süt emme akrabalık bağı doğurur. Böylece süt anne, süt kardeş ve onların yakınlarıyla evlilik kesin olarak haram kılınmıştır.
İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v) Hamza’nın kızı hakkında “O bana helal değildir. Nesep sebebiyle haram olanlar, süt emme sebebiyle de haramdırlar. O ise benim süt kardeşimin kız kardeşidir” buyurdu 1
Evlenmeyi haram kılan süt emme, süresinde olan süt emmedir. Süt emmenin süresi ise Ebu Hanife’ye göre otuz aydır. Zira Allah (c.c); “… anneler, çocuklarını iki tam yıl emzirirler (Bakara Süresi 233. ayet)” buyurduktan sonra “Eğer ana ve baba birbiriyle görüşerek ve karşılıklı anlaşarak çocuğu memeden kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur (Bakara Süresi 233. ayet)” buyurmuştur.
Bu cümleler iki yıl sonrasında da bir süt emme hakkının olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü çocuğu bir anda sütten kesmek imkansızdır ve çocuğun sütten kesilmeye alışması için fazladan bir zaman kaçınılmazdır. Bu dönemde sütü unutana kadar çocuk bazen sütle, bazen yiyeceklerle beslenir. Bu, yiyeceğe geçme ve ona alışma döneminin alt sınırı ise, hamileliğin alt sınırına kıyasla altı aydır. Böylece; bebeğe iki buçuk yaş ve öncesinde süt emzirmekle “süt emme sebepli evlenme yasağı sabit olur.
İki Yıl Görüşü
Ebu Yusuf ve Muhammed ise, iki yıldan sonra süt emzirmenin hükmü yoktur, demişlerdir ki bu aynı zamanda İmam Malik, Evzai ve Ahmed b. Hanbel’in görüşüdür. Zira Allah (c.c) “… anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler (Bakara Süresi 233. ayet) buyurmuştur
Sahabe ve tabiinden ilim erbabının büyük çoğunluğu da emzirme yaşının iki yıl olduğu görüşündedirler. Bunlar, görüşlerine Allah’ın (c.c) “Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, anneler çocuklarını iki tam yıl… (Bakara Süresi 233. ayet)” buyruğunu delil getirmişlerdir. Böylece iki yaştan küçük bebekleri emzirmekle süt emzirme haramlığı gerçekleşir.
Ebu Yusuf kendi senediyle İbrahim’den şöyle rivayet etmiştir. Bir bedevinin hanımı çocuk doğurdu ve çocuk vefat etti. Bunun üzerine kadının göğsünde süt birikti. Kocasına “Göğsümdeki sütü em, sonra tükür” dedi. Adam da öyle yaptı. Bunu yaparken bir miktar boğazına kaçtı. Bunun üzerine Ebu Musa el-Eş’ari’ye giderek bunun hükmünü sordu. Ebû Musa el-Eş’ari (r.anh) Hanımın sana haram oldu, dedi. Adam sonra İbn Mes’ud’a giderek bunun hükmünü sordu ve Ebu Musa el-Eş’ari’nin (r.anh) kendisine söylediğini aktardı.
İbn Mes’ud (r.anh) ona: Sen bunu yapmakla onu tedavi etmekteydin. Hem de sütten kesildikten sonra süt hısımlığı yoktur. Süt emzirmenin sadece et ve kemik oluşturanı haram eder. Hanımını yanında tut,.
Daha sonra adam Ebu Musa el-Eş’ari’ye gelerek İbn Mes’ud’un söylediğini haber verdi. Ebu Musa el-Eş’ari: Aranızda bu allame olduğu sürece bana bir şey sormayınız, dedi
Süt emzirmenin azı ile çoğu arasında bir fark yoktur: Haram kılma hususunda emzirilen sütün az olması ile çok olması arasında bir fark yoktur. Bu Ali, Ibn Mes’ud, İbn Ömer, Ibn Abbas, Said b. Müseyyeb, Hasan-ı Basri Ata, Mekhul, Tavus ve Hakem ile Ebû Hanife ve öğrencilerinin, Leys b. Sa’d, Malik, Evzai ve Sevri’nin görüşüdür. Dayanakları Allah’ın (c.c); “Ve sizi emziren anneleriniz (Nisa Süresi 23.ayet)” buyruğundaki mutlak (kayıtsız) ifadedir.
İmam Şafiî ve iki rivayetten birine göre İmam Ahmed b. Hanbel ise haram kılanın beş emzirme olduğunu söylemişlerdir. Ancak cumhurun görüşü daha kuvvetlidir. Çünkü sayı hususundaki rivayetler farklı farklı olunca “süt emzirme” denebilecek şeyin en azını esas almak, aynı zamanda Allah’ın (c.c) kitabına müracaat etmek zorunlu olmuştur (Allah’ın kitabındaki ifade ise mutlak olup onda herhangi bir sayı yoktur)
Süt Sebebiyle Haram Olan Akrabalıklar
Süt emme ile haram olan kadınlar, süt emzirmeyle, akrabalık ve hısımlık cihetinden haram olanların hepsi haram olur. Zira Allah (c.c) haram olanları zikrederken: “Sizi emziren analarınız, süt bacılarınız (Nisa Süresi 23. ayet)” buyurmuştur. Rasulüllah (s.a.v) de “Sut emzirmeyle, nesepten haram olanlar haram olur” buyurmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v) başka bir hadisinde: “Süt emme, doğumun haram kıldıklarını haram kılar” buyurmuştur
Bu bir icma olup hakkında imamlar arasında hiçbir ihtilaf bulunmamaktadır.
Kadın haram olunca kocası da haram olur. Çünkü o da çocuğun (süt çocuğun) babasıdır. Hem de süt, anne ile babadandır. Haramlık, kadının çocuklarına da geçer. Süt sahibinin (baba) erkek kardeşi, süt çocuğun süt amcası, emzirenin erkek kardeşi ise süt dayısıdır. Böylece emzirmeden dolayı -nesepte olduğu gibi- halalar, teyzeler, amcalar, kardeşler ve bunların kızları haram olur.
İbn Abbas’tan (r.anh) şöyle rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber (s.a.v)”e: “Hamza’nın kızıyla evlenmez misin?” denildi. O (s.a.v) “O süt kardeşimin kızıdır” buyurdu. İyas b. Amir’den şöyle rivayet edilmiştir: Ali (r.anh) bana “Babanın hanımının emzirdiği kız, oğlunun hanımının emzirdiği kız, bir de kardeşinin hanımının emzirdiği kız ile evlenme” dedi
Emzirme konusunda sadece kadınların şehadetleri kabul edilmez. Filanın filan kadından süt emdiği hususunda sadece kadınların yaptıkları şehådet kabul edilmez. Bu ancak iki adamın veya bir adam ile bir iki kadının şehadetiyle sabit olur. Çünkü birtakım kimselerin birtakım kimselere mahrem olmasına yol açan bu durum, bazı mülkiyetleri de geçersiz kılar. Onun için de iki erkeğin veya bir erkek ile iki kadının şehadeti şarttır. Bu, Ebu Hanîfe’nin görüşüdür.
Ömer (r.anh), Muğire b. Şu’be (r.anh), Ali (r.anh) ve İbn Abbas (r.anh)’ın görüşü de böyledir. Cumhur-u ulema bu hususta sadece süt emziren kadının şehadetinin yeterli olmayacağı görüşündedirler. Çünkü bu, kendi fiili hakkında yaptığı bir şehadettir.
Ayni der ki: İbn Mehdi, kendi senediyle Abes kabilesinden bir adamdan şöyle rivayet etmiştir: Ali (r.anh) ile İbn Abbas (r.anh)’a, bir kadınla evlenen, sonra bir kadının gelerek ikisini emzirdiğini iddia eden bir adamın durumunu sordum.
İkisi de: Kadından ayrılması daha iyidir. Ancak hiç kimse kadını ona haram kılamaz, dediler.
Nitekim Zeyd b. Eslem şöyle demiştir: “Ömer b. Hattab süt emzirmede tek bir kadının şehadetini kabul etmedi
Kaynak: Esad Muhammed Said es-Sağirci / Delilleriyle Hanefi Fıkhı / bkz: 603-605
