Niyetler, maksatlara bağlı olarak farklılık arz edebilir. Zahirde Allah Teala’dan uzaklaşma gibi görülen bir fiil, güdülen niyetten dolayı bir yakınlık vesilesi olabilir. Buna mukabil, hasene olarak görülen bir fiil de, niyetteki bozukluktan dolayı günaha dönüşebilir.
Hasan el-Basri (r.a) şöyle demiştir: Niyet, amelden daha etkilidir. Yine o şunu ifade etmiştir: Adem oğlu kalbi üzerindeki etkilerin hayırlı olanını önemsemez. Halbuki bunda iki nur vardır. Bu iki nurdan ilki Allah Teala’nın rızası istikametinde ise, ikincinin kendisine zararı dokunmaz. Yani kul, bir hayra niyet ettiği zaman kalbinde hakim olan duygu ihlas ise, niyetten sonra ortaya çıkabilecek vesvese türü duygular o amelin ihlasını zedelemez. Çünkü sonradan ortaya çıkan duygu zayıftır. Baştaki karar ve iradenin kuvveti, sonradan doğacak vesvese ile sarsılmaz
Kaynak: Ebu Talib el-Mekki / Kalplerin Azığı (Kutü’l-Kulub) / C: IV / bkz: 22-23