1. Anasayfa
  2. 10- Yunus Süresi

Yusuf Suresi Muhammed Gazali Tefsiri


Kim bilir, belki de Hz. Yusuf (a.s.) daha çocukken kendisinin Allah (c.c) katında özel bir yerinin olduğunu hissetmişti

İnsanlara hak ve onur alanında önderlik eden mükemmel insan olan peygamberlerden bazıları, kardeşlerinin arasında en küçüğü olabilir ve bu seçilmiş kişinin büyük kardeşleri de hiçbir erdem ve iyiliğe sahip olmayabilirler. İşte bu sebeple o en küçük çocuk, babasının en yakın ve en sevgili çocuğu olabilir.

Kim bilir, belki de peygamberlik mirası O (a.s)’nun nasibidir. Zira babası Hz. Yakub (a.s) Hz. İshak (a.s)’a, Hz. İshak (a.s) da Hz. İbrahim (a.s)’e varis olmuştu. Öyleyse Hz. Yusuf (a.s) da bu silsilenin bir halkası olabilir miydi acaba? İşte yüce Allah (c.c.), salih bir rüyada O’na bu müjdeyi vermeyi diledi;

Bir zamanlar Yusuf, babasına şöyle demişti: Babacığım! Ben (rüyam da) on bir yıldızla Güneş’i ve Ay’ı gördüm; gördüm ki, onlar bana secde ediyorlar (Yusuf Suresi 4. ayet)

Hz. Yakub (a.s) bu rüyadan en küçük oğlunun geleceğini okumuştu ve kardeşlerinden O’na gelebilecek bir kötülüğe karşı da korktu;

“Dedi ki: Yavrucuğum! Rüyanı sakın kardeşlerine anlatma; sonra sana bir tuzak kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır (Yusuf Suresi 5-6. ayet)”

Ama ne var ki büyük kardeşlerin kin ve nefretleri bu seçilmiş gence ulaştı. O da ne! Hz. Yusuf (a.s)’un peşine düşüldü, yakalandı ve ölümle kurtuluş arasında bir kuyunun derinliklerine atıldı. Fakat Allah (c.c) O’nun kalbine büyük bir umut koydu.

Bugün Hz. Yusuf (a.s)’un üzerine entrikalar kuran bu güçlü(!) kardeşler, ona yaptıklarına karşılık azarlanmak için bir gün mutlaka onun önünde saf duracaklar. Evet şimdi o küçük ve onların önünde yenik durumda, ama yarın, kendisine yaptıklarından dolayı, onlardan hesap soracaktır.

Artık O’ndan kurtuldukları zannına kapılarak O’nu tek başına kuyunun içinde bırakıp gitmişlerdi. Heyhat! Bu nasıl bir düşünce böyle? Yüce Allah (c.c) yaptığı her işte üstündür, galiptir:

“Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya karar verdikleri zaman, biz de O’na şöyle vahyettik: Andolsun ki, sen onların bu işlerini onlar farkına varmadan, kendilerine haber vereceksin. (Yusuf Suresi 15. ayet)”

Hakimin suçluları süzdüğü gibi, Hz. Yusuf (a.s) da kendisini kuyuya atıp geriye dönen kardeşlerini tepeden tırnağa süzdü ve önündeki geleceğine doğru mutlu bir şekilde yol aldı; zira biliyordu ki kazanan kendisi olacak, kaybeden ise kardeşleri.

Yıllar sonra Allah (c.c) bu müjdeyi gerçekleştirdi ve onlar bilmedikleri halde, Hz. Yusuf  (a.s) Mısır kralı olup da ondan yiyecek istemek için zelil bir şekilde onun huzuruna çıkmalarını diledi;

Yusuf’un yanına girdiklerin de dediler ki: Ey Aziz! Bizi ve ailemizi kıtlık bastı ve biz değersiz bir sermaye ile geldik. Hakkımızı tam ölçerek ver. Ayrıca bize bağışta da bulun. Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükafatlandırır. O, dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz? (Yusuf Suresi 88-89. ayet)”

Kuyunun dibindeki zorluk anları, bu dünyada zirveye çıkmanın adeta bir yolu olmuştu. Allah’ın takdiri ne kadar da şaşılacak bir şeydir!.

Kaynak: Muhammed Gazali / Kur’an’ın Konulu Tefsiri / bkz: 283-284

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir