Yüce Allah, Mu’minun Süresinin üçüncü ayetinde, mümin kullarının önemini bir özelliğini şöyle açıklıyor: Onlar, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler (Mu’minun Suresi 3)
Her gün boşa akıp gittiğine şahit olduğumuz zamanımızı daha yararlı işlere ayırarak, neler kazanacağımızı ve hayatımızda nelerin değişeceğini hesaplayalım.
Değerli Kardeşlerim!
Günümüzde pek çok kimse vakit yokluğundan şikayet eder. Kime sorsanız, zamanı pek dardır; oradan oraya koşuşturmaktan, en gerekli işlere dahi fırsat bulamamaktadır. Bir akraba ziyareti, birkaç sayfa kitap okuma, hatta ailesiyle üç beş dakika sohbet etme veya çocuklarıyla meşgul olma gibi en önemli işler bile, vaktim yok bahanesiyle ihmale uğrayıp gitmektedir.
- Doğru mu bu? Gerçekten vaktimiz mi yok?
- Eğer en lüzumlu işler için vakit bulamıyorsak, zamanımızın geri kalan kısmını bunlardan dana önemli işler için mi harcıyoruz?
Bunun cevabını hep birlikte düşünüp, bir günlük hayatımızı ayrıntılı bir şekilde baştan sona gözden geçirelim. Dünyamıza da ahiretimize de faydası olmayan şeylerin, günlük hayatımızda ne kadar yer işgal ettiğini göz önünde bulunduralım. Böylece her gün boşa akıp gittiğine şahit olduğumuz zamanımızı daha yararlı işlere ayırarak, neler kazanacağımızı ve hayatımızda nelerin değişeceğini hesaplayalım.
Unutmayalım ki, günde iki saatimiz faydasız şeylerle heba olup gidiyorsa, bir senede yaklaşık olarak 730 saatimiz boşa gidiyor demektir. Bu da, neredeyse bir öğrencinin bütün bir sene boyunca okulda geçirdiği ders saatlerine denk bir süredir. Peki, zamanımız gerçekten her sene bir eğitim yılını göz kırpmadan heba edecek kadar çok mu? Hayatımızın dakikaları bu kadar ucuz mu?
Muhterem Müminler!
Kaybedilen bir çok şey zamanla telafi edilebilir.
Servetler yeniden kazanılabilir. Ayrılanlar birbirine tekrar kavuşabilir. Fakat giden zaman asla geri dönmez. Üstelik, zaman bizim yegane sermayemizdir. Dünya ve ahiret için ne kazanacaksak, hepsini bize verilmiş olan sayılı ömür dakikalarını harcayarak kazanırız. Onun için her şeyden değerli olan bu sermayemizi nereye harcadığımıza lütfen dikkat edelim.
Niçin yaşadığımızı bilip, hayatınızda kendimiz için kısa ve uzun vadeli hedefler belirlersek, vaktimizi iyi değerlendirmek suretiyle çok büyük işler başarabiliriz. Günde on dakikamızı vererek her gün bir ayet ve bir hadis öğrenebiliriz. Bunun kazancını aylara ve yıllara vurduğumuz zaman, ortaya hiç de küçümsenmeyecek rakamlar ortaya çıkar.
Mesela her akşam ailemizle birlikte Allah’ın kitabından, Peygamberimizin hadislerinden beş on dakikalığına bile olsa bir şeyler okuyacak olsak; dünya ve ahiretimiz için çok büyük kazançlar elde ederiz. Yine bir yararlı bilgi öğrenme, bir sanat dalı ile uğraşma, bir gönül alma gayreti, bir yardıma koşma gibi daha nice işler ve güzellikler, İşte bu kısacık vakitler vasıtasıyla hayatımıza girer ve onu zenginleştirirler.
Değerli Müminler!
Yüce Allah, bize çok değerli bir ömür bahşetmiştir. Bu bakımdan hayatımızın kıymetini bilip, zamanımızı ona göre değerlendirelim. Ömür sermayemizi Allah’a kulluk bilinciyle insanlığa hizmet uğrunda harcayalım.
Çocuklarımıza ve gençlerimize de bu bilinci aşılayalım. Yaz tatillerini en iyi şekilde değerlendirmeleri için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Hutbemi sevgili Peygamberimizin konuyla ilgili olan bir hadis-i şerifi ile bitirmek istiyorum:
Kıyamet Gününde İnsan Beş Şeyden Hesaba Çekilmedikçe Yerinden Ayrılmaz
- Örünü nerede tükettiğinden
- Gençliğini ne şekilde yıprattığından
- Malını (servetini) nereden kazandığından ve
- Nerelere harcadığından
- Bildikleriyle amel edip etmediğinden
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Minberden Öğütler / bkz: 264-265