Zilzal Suresi: Kıyamet Günü ve Yeryüzünün Şahitliği
Kıyamet gününün o dehşetli zelzelesi sırasında yeryüzünün sırlarını nasıl açığa çıkaracağını ve her şeyin hesaba çekileceğini detaylıca anlatılmaktadır. Zilzal Suresi, zerre kadar yapılan iyiliğin ve kötülüğün dahi karşılıksız kalmayacağını kesin bir dille bildirerek, ilahi adalet ve ahiret inancı konularında en güçlü İslami uyarıyı sunar.
Kıyamet kopmadan önce, yeryüzünde, bütün kıtalarda ki yerleşimleri sersemleştiren büyük bir sarsıntı olacaktır Sarsıntının, şiddet ve alan etkisi farklıdır. Sarsıntı bazen birkaç dakika sürebilir. O zaman köyleri yerle bir eder ve şehirleri bir enkaz halinde bırakır. Sarsıntı yarım dakikada yoklayıp özü parçalara ayırarak insanları yüzüstü bırakabilir. Sarsıntı, volkan patlaması ve yerden lavların fışkırmasıyla birleşirse, o zaman acı daha da artar.
‘Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, yer (bağrındaki) ağırlıklarını (hazineleri, madenler, yahut ölüleri dışarı) çıkardığı ve insan: ‘Ona ne oluyor!’ dediği zaman (Zilzal Suresi 1-3. ayet)‘
Ne olmuştur ona! Bize ne verilmek istenmektedir? ‘İşte o gün (yer), haberlerini söyler. Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir (Zilzal Suresi 4-5. ayet)‘
O gün insanlar, va’dedilen günün ve insanların sunduklarına hesap verme anının geldiğini hissederler.
‘O gün insanlar ayrı ayrı gruplar halinde (ilahi divana) çıkarlar ki, yaptıkları kendilerine gösterilsin (Zilzal Suresi 6. ayet)‘
Onların olanlar karşısındaki hisleri güçlüdür, galiptir: “O gün her nefis yaptığı her hayrı hazır bulacaktır; işlediği her kötülüğü de. İster ki o kötülükle kendisi arasında uzak bir mesafe bulunsun (A’li İmran 30)”. O gün bir zerrenin hesabı kritiktir.
Bir hadiste rivayet edildiğine göre Peygamber’e (s.a.v) eşeklerin zekatı sorulunca o şöyle buyurur: Allah bu hususta şu eşsiz kapsamlı ayet dışında başka bir şey indirmemiştir:
‘Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür. Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür. (İnsana ameli gösterilir, insan yaptığını görür) (Zilzal Suresi 7-8. ayet)‘
Kaynak: Muhammed Gazali Kur’an’ın Konulu Tefsiri / bkz: 881-882
