Hedefi olmayan bir insan, yelkeni olmayan bir gemi gibidir.
Yelkensiz bir gemi nasıl hareket edemezse, hedefi olmayan bir kişi de yaşam yolculuğunda ilerleyemez İnsanın bir hedefi olması için öncelikli olarak kendini tanıması şarttır. Kendini tanıdığı zaman ne yapabileceğini, ne yapamayacağını bildiği için doğru bir hedef seçebilir.
Gençlerin geleceğe ilişkin beklentileri ve bu beklentilerin gerçekleşmesine yönelik umutları onların ruh sağlığını ve kendilerinden / yaşamlarından hoşnut olma düzeylerini etkiler. Gençlerin beklentileri, içinde doğdukları aile ve büyüdükleri çevreden bağımsız şekilde kendiliğinden oluşmaz.
Anne babaların gençler üzerindeki beklentileri, gencin yaşamdan beklentilerini şekillendirir. Özellikle ergenlik öncesi süreçte içinde bulunulan aile çevresi, bu hedeflerin belirlenmesinde yoğunlukla etkilidir.
Diğer yandan gencin çevresinde başarının nasıl tanımlandığı, hangi hedeflerin pekiştirilip hangilerinin pekiştirilmediği de gençlerin beklentilerini şekillendirmelerinde önemlidir. Genel olarak ailenin ve okulun, ardından çevrenin ve en genel anlamda toplumun gence verdiği tepkiler ve vurguladığı değerler; gencin yaşam beklentilerini yüksek düzeyde etkilemektedir.
Anne babalar ve geniş aile üyeleri gençlerin gelecek beklentilerini model olma, doğrudan kendi beklentilerini aktarma, başarıyı ödüllendirme yoluyla şekillendirmektedir.
Genel olarak gençlerin gelecekle ilgili beklentileri; kariyer, ailevi ve duygusal ilişkiler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Ailelerin buna ek olarak çocuklarına idealler uğruna mücadele ve bir eser bırakma gibi değerleri de vermeleri gençlerin hayatlarını anlamlı olarak yaşayabilmeleri için son derece önemli bir zorunluluktur.
Gençlerin geleceğe ilişkin hedeflerini yalnzıca kendi bireysel refahlarıyla sınırlandırmalarına neden olabilecek şekilde kendi başlarına kalmaları doğru değildir. Gençlerin gelecekle ilgili düşüncelerinde bireysel ve toplumsal faydayı dengeleyerek hedef belirlemeleri ve içinde doğdukları kültüre aidiyetin de yer aldığı bir gelecek tasarımında bulunmalarının gerekliliği üzerinde durulmalıdır.
Nazlı Özburun (Uzman Aile Terapisti)
Kaynak: Diyanet Aile Dergisi / Temmuz 2017 / bkz: 58-59
