1. Anasayfa
  2. VAAZLAR

Kişinin Allah Katındaki Değerini Belirleyen Ölçü


Allah Katındaki Değer Ölçümüz

Sosyal statümüz, işimiz-gücümüz, meşguliyetlerimiz, meraklarımız, iletişim içinde olduğumuz insanlar ve daha burada sıralayamadığımız ama bir şekilde hayatımıza temas eden tüm işlerimizde düsturumuz Allah’ın rızasını kazanmak ise istikametimiz Rabbimizedir.

İşte o zaman Peygamber Efendimizin buyurdukları gibi, Allah katındaki hissemiz, Allah’ın bizim yanımızdaki hissesiyle orantılı hale gelir. Zira her işimizde; Onu hatırlarsak O da her an bizimle olur.

Kurbiyet (yakınlık) Makamına Ulaşmak

Sufiler güzel ameller işlemeyi ne cennet arzusu ne de cehenneme korkusu saiki ile yaparlar. Onlar için tüm bunların ötesinde varılacak makam Rabbe yakınlık makamıdır.

Hadis-i kutsi de buyrulduğu gibi salih ameller işleyen kul, Rabbine yakınlaşır ve sevgisine mazhar olur. Bu öyle bir yakınlıktır ki, Rabbi onun gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olur.

Kurbiyet makamı olan bu makam, dünya ve ahirette Rabbin dostluğu manasına gelir. İbn Ataullah’ın da hikmetinde dile getirdiği üzere;

Cenab-ı Hak ile yakınlığımızı, O’nun katındaki değerimizi bilmek istiyorsak bu dünyada iştigal ettiğimiz işlere, amellere bakmamız yeterlidir.

Dünya-Ahiret Dengesi

Dünya hızla dönüp gidiyor ve bizler her dönüşünde daha bir yaklaşıyoruz asıl yurdumuza. Bu gerçeği görmezden gelip tüm çaba ve gayretimizi dünyanın refah ve konforuna teksif edersek aynı hızla uzaklaşırız yaratıcımızdan.

Belki insanların dostluğunu, yakınlık ve sevgisini kazanırız. Başarılar elde eder, takdirler toplarız. Servetimize servet katar, insanların hayranlığına ve alkışlarına mazhar oluruz. Ama şöyle bir durup düşündüğümüzde;

Tüm bunlar bizi Rabbimizin rızasına ve yakınlığına ulaştırıyor mu? İnsanların yararına mı yaptığımız işler? Niyetimiz halis, tuttuğumuz yol doğru ve düzgün mü? Yaptığımız işleri, kazandığımız nimetleri meşru yollardan elde edip tüm bu nimetlerin şükrünü eda edebildik mi?

Eğer ki gönül rahatlığı ile evet diyebiliyorsak tüm bu sorulara; Rabbimizin yakınlığı ve dostluğunu kazanmak gibi büyük bir mükâfattır bizi bekleyen. Değilse, payımıza düşen O’ndan uzaklık ve kaybedilmiş bir imtihan demektir.

İnsan, tüm bu uyarı ve nasihatlere rağmen dünyanın aldatıcı cazibesine ve nefsin süfli isteklerine kapılıp, onu asıl gayesinden uzaklaştıracak ameller peşinden de koşabilir; Allah’ın rızasını kazandıracak işler de yapabilir.

Hayat yolculuğunda kendine çizdiği istikamet hayra da şerre de götürebilir ki, iyi ve güzel işler yaparak yaratılış amacını gerçekleştiren insan, böylelikle Rabbin rızasına muvafık bir hayat yaşar. Rabbin rızasını kazanmak ise O’na kurbiyete yani yakınlığa vesile olur

Kaynak: İbn Ataullah İskenderi / Diyanet Aylık Dergisi / 2016 Şubat / bkz: 51-53

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir