İnsanın Toprak Gibi Yaratılışı
Çocukluk çağlarında sevgi tohumları serpilmemiş tarlalardan verimli ürünler almak mümkün olmayabilir. Ancak insanoğlu toprak gibidir. Kimi insan verimli toprak gibidir, üzerine yağan yağmurları içerisine alarak beslenir, güzelleşir. Kimi insan da çorak toprak gibidir, üzerine yağan yağmurları içine alamadan akıp gitmesine izin verir.
Kendini geliştirme ve değer katma çabasında olan insan sunulan yaşamsal değerleri öğrenirken verimli toprak gibidir. İçine alır, içindeki güzellikleri bu yağmurla sulayarak kişilik toprağının üzerinde güllerle dolu bir gül bahçesi oluşturur. Sevgi ortamında büyümeseler bile yaşamlarını anlamı kılma çabaları ile birlikte çevrelerine sevgilerinin ışığını saçarlar.
Hayata getiriliş amacının amacını fark edemeyip, olaylara duygusuzluk gözlükleri ile bakanlar ise çorak toprak gibi yaşamın ona öğretecek olduğu değerleri içine almadan üzerinden akmasına neden olur. Duydukları, öğrendikleri bulunduğu an içerisinde değerli ve önemli gibi görünse de çoğu bir kulağından girer diğer kulağından çıkar.
Duygu tarlasına sevgi tohumu ekilmemiş yada sevgi tohumları ekildiği halde güzel ürünler verememiş tarlalar çevrelerini büyük oranda negatiflik yüklerler.
Çorak Ruhlu İnsanların Özellikleri
Çorak toprak olarak örneklendirdiğimiz bu insanlar;
- Yaşamdan zevk alma çabasını çok fazla göstermemekle birlikte en büyük sorunların kendisine ait olduğunu düşünürler
- Sevdiklerinin kırılmasını çok fazla önemsemezler
- Konuşmalarında yada davranışlarında karşısındaki insanı kırmamak için özel bir çaba göstermezler.
- Bazı durumlarda kişileri kırmaktan bile çok büyük zevk alırlar
- Üzücü olaylara karşı duygusal davranmak yerine acımasız yorumlar yaparlar.
- Kendisine ilgi gösteren kişilerin ahlak yapıları ne olursa olsun onlardan etkilenerek birçok olumsuz davranışlar kazanırlar
- Küçüklükte ailelerinde gördükleri sevgisizlik ortamlarının etkilerini kendi evlilik hayatlarında da gösterirler.
- Gerek özel yaşamlarında gerekse genel yaşamlarında ilişkilerini kendi kurallarına göre yönlendirmeyi isterler.
- Kendilerine çok fazla güvendiklerini gösteren davranışlar sergileseler de aslında büyük oranda güvensizlik duygusunu yaşarlar.
Hayata Sevgiyle Bakmanın Gücü
Pozitif düşüneceksin. Hayata sımsıkı sarılacaksın. İşinden kafanı kaldırıp sevdiklerinle zaman geçireceksin. Kendine yeni heyecanlar yarat. Sev ki, hücrelerin yenilensin. Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle de birlikte olma…
Bütün bu olumsuz durumların yaşanılmasının altında yatan en önemli neden olarak gördüğümüz sevgi varsa yaşam anlamlı ve güzel, yoksa hayat bomboş ve hayat acılarla dolu. Bu güzel duyguya sahip olabilmek ve bu duyguya sahip olan insanlarla bir yaşamı paylaşabilmek en büyük lütuf olsa gerek.
Sevgi yaradılışın sırrı, varoluşun sebebidir anlayışından hareketle duygu tarlanıza sevgi tohumları ekmekten kaçınmayın. Yaşadıklarını ve yaşattıklarınız sevgi çiçeklerinizle güzelleşecektir.
Kaynak: Betül Erdoğan / Kalbin Mutluluk Rehberi / bkz: 125-126
