Kontrol Eedilmediğinde Öfkenin Zararları
İnsanı onarılması güç dert, sıkıntı ve zararlara sokan duygulardan biri de öfkedir. Bundan dolayıdır ki atalarımız: Öfke ile kalkan zararla oturur” demişlerdir. Aslına bakarsanız olaylar karşısında ani reaksiyon gösterme duygusu az çok her insanda mevcuttur. Burada önemli olan öfkenin, hiddetin, tepkinin kontrol altında tutulması, tabir caiz ise, pire için yorgan yakılmamasıdır.
Kainatın efendisi sevgili Peygamberimiz (s.a.v)’in de, zaman zaman hiddetlendiği görülürdü. Ancak onun hiddeti, kızması basit dünya menfaati için değil, sadece Allah için idi (1).
Ünlü müsteşrik Bernard Shaw: “O, kendi dönemindeki çok karmaşık olayları, kızmadan, darılmadan, gücenmeden, kimseyi azarlamadan daima bir kahve içme rahatlığı içinde çözmüştür” demektedir. İşte size onun döneminden iki örnek davranış:
Adab-ı muaşerat bilmediğinden dolayı Mescid-i Nebevi’ye bevleden bedevi sahabiye ne kadar nazik davrandığı herkesin malumudur. Hudeybiye dönüşü mola yerinde Hz. Bilal’in (r.a) ezan okuyuşunu alaya alan Ebu Mahzure’nin yanına yaklaşarak, “senin sesin ne güzelmiş” diyerek gönlünü okşaması, ona iman telkin etmesi ve daha sonra onu Kabe’ye müezzin tayin etmesi Hz. Peygamber (s.a.v)’den bize miras kalan en güzel nezaket örneklerindendir.
Kur’an ve Sünnet Işığında Öfkeyi Kontrol Etmek
Hayatın akışına aşırı derecede kendini kaptıran günümüz insanının değer yargısı, maddenin ön plana çıkması şeklinde tezahür etmekte ve bu da insani özellikleri alt üst etmektedir. Bundan dolayıdır ki sabır gösterilemediği için basit münakaşalar çoğu zaman cinayetle sonuçlanmakta, bu yüzden aileler perişan olmaktadırlar. Bugün ceza evlerinde 120 bin (2013 tarihinde) civarında tutuklu ve hükümlünün bulunması bu açıdan oldukça düşündürücüdür.
O bakımdan ahlak ve fazilet sahibi bir mümin, olayları sükunetle karşılamalı, daima sulh (2) ve selameti tercih etmelidir.
Öfkeyi Kontrol Etmenin 3 Yolu
Ayet-i kerimede yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Onlar, bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever (3)”
- “Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateşi ise su söndürür, öyleyse sizden biriniz öfkelendiği zaman abdest alsın (4)”
- Aniden sinirlenip öfkelenen kimse: “Euzübillahimineş’şeytanirracim” diyerek Allah’a sığınırsa (5) öfkesi diner.
- Ayrıca; “Biriniz ayakta iken öfkelenecek olursa hemen otursun, şayet oturunca öfkesi dinecek olursa ne ala… Eğer dinmez se o zaman uzansın (6)” buyuran Efendimiz (s.a.v) bize bu konuda üç önemli çıkış yolu göstermektedir.
Modern Hayatın Strese Sokması
Günümüz modern hayat tarzının daha çok kazanmaya, zengin olmaya ve lüks tüketime endeksli olması ve bu vesile ile insan egosunun ön plana çıkması, bazı televizyon dizi ve filmlerinin bu konuda destekçi olması, insanlar arası ilişkiler de;
Beyefendilik, hanımefendilik, nezaket ve zarifliğin yerini öfke, stres, sinir, kin ve nefretin almasına ve insanların her an patlamaya hazır bir bomba gibi olmasına sebep olmaktadır. Bütün bunlardan çıkış yolu;
Yüce Rabbimizin hayat dolu beyanlarına kulak vermek ve O’nun habib-i edibi Peygamberimiz (s.a.v)’in örnekliğine gözümüzü ve gönlümüzü açmaktır
Kaynak: Abdullah Babaoğlu / Diyanet Aylık Dergisi / Mart 2013 / bkz: 44-45
(1- Müslim, Fezail, 77, 2327) (2-Nisa Suresi 128) (3- Al-i İmran Suresi 134) (4- Ebu Davud, Edeb, 4, 4784) (5- Buhari, Bed’u’l-halk, 11; Ebu Davud, Edeb, 4780) (6- Ebu Davud, Edeb, 3, 4782)
